Yeni tip koronavirüs tedbirlerinin geçen martta uygulanmaya başlamasının akabinde dün Brüksel’de birinci kere yüz yüze toplanan Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarının gündeminde Türkiye vardı. Tepede, Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesine ait karar kınanırken görüşmenin akabinde düzenlenen basın içtimasında konuşan AB Dış Alakalar Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, “Türkiye ile tansiyonun düşürülmesinden yanayız, diyalog çerçevesinde bağlantılarımızın yürütülmesini istiyoruz. Gayri taraftan Türkiye’nin faaliyetlerinin ortaya çıkardığı sınamalara karşı atabileceğimiz muhtemel adımlar üzerinde de çalışacağız” dedi. Içtimada, Türkiye’ye  D. Akdeniz, Libya mevzularında sert tenkitlerin gündeme geldiği aktarıldı. Fransa’nın Türkiye’ye ek yaptırım talebi konusunda ise somut karar çıkmadı.

‘ÇIKARLARIMIZLA ÇATIŞIYOR’

Borrell, “Türkiye’nin değerli bir partner olduğunu” belirterek “ilişkileri AB kıymetleri, çıkarları ve prensipleriyle koordinasyonlu olarak güçlendirmek istediklerini” söyledi. Içtimada, “Türkiye ile ilgili kaygı verici gelişmeler olduğunu bütün memleketlerin kabul ettiğini” vurgulayan AB temsilcisi, Şark Akdeniz ve Libya’daki gelişmelerin birliğin çıkarlarıyla çatıştığı görüşünü lisana getirdi. Borrell, “Bizler Türkiye ile itimat çerçevesinde bağlantılar kurmak istiyoruz. Bilhassa Libya konusunda siyasi tahlil davetinde bulunuyoruz” dedi. 15 Temmuz 2019 tarihinde Şark Akdeniz’deki sondaj çalışmalarıyla ilgili Türkiye’ye yönelik yaptırımların hâlâ yürürlükte olduğunu da hatırlattı. Bu bağlamda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin talebi üzerine yeni adımlar atılabileceğini ve hususun gelecek ay tekrar ele alınacağını kaydetti.

AB yetkilisi, “Herkesin istediği ve desteklediği inanç ortamının inşa edilmesi için Türkiye’nin AB çıkarlarına ve üye memleketlerin egemenliğine zarar veren tek taraflı faaliyetlerine son vermesi gerekiyor” sözünü kullandı. 

Türkiye ile diyalog ve muhtemel yaptırımlar ile ilgili bir soruya ise “Yaptırımlar her devir maksada ulaşmak için bir enstrümandır fakat kendi başlarına siyaset değildir. Kurul, Türkiye’nin sondaj faaliyetlerini ele aldı. Tıpkı devirde tansiyonu düşürmek niyetlerini lisana getirdi… Kurul bağları test eden bahislerde tansiyonu düşürülebilecek yolların araştırılmasına geniş destek verdi. Lakin tıpkı vakitte yaşadığımız meseleler için alınabilecek tedbirlere cevap olarak bir seçeneğin hazırlanmasını da istedi” dedi. 

PARİS TALEP ETMİŞTİ

AB, Türkiye’nin Şark Akdeniz’deki doğalgaz arama faaliyetlerini “yasadışı” olarak nitelendiriyor. Ankara, BM silah ambargosunu delerek Libya’da Ulusal Uzlaşı Hükümeti’ne silah göndermekle de suçlanıyor. Fransa, Şark Akdeniz’de Türk gemilerinin bir Fransız gemisini taciz ettiği teziyle AB’yi içtimaya çağırmıştı. Paris hükümeti, Türkiye’ye karşı yeni yaptırımlar uygulanabileceğini savunmuştu. 

İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde içtimadan evvel, Türkiye’nin  D. Akdeniz’deki faaliyetlerini korku verici olarak niteledi. İnsan hakları ve demokrasi ile ilgili sıkıntıların da aylık içtimalarda ele alınması gerektiğini savundu.

Cumhuriyet