Salgının kanser hastalarının tedavisi önünde bir handikap olmadığını söyleyen Jinekolojik Onkoloji, Bayan Illetleri, Bayan Illetleri Cerrahisi eksperi Doç. Dr. İlker Kahramanoğlu, “Pandemi sürecinde kanser tedavisi için geç kalmamak gerekiyor. Rahim ağzı kanseri, rahim kanseri ve yumurtalık kanseri en sık görülen jinekolojik kanserler. Doktorlar hastaların güvenliğini en ziyade sağlayacak stratejiyi belirleyerek standart kanser tedavilerini hastaya sunmalıdır. Münasip ameliyatla birçok hastanın kanser tedavisi yapılabilirken, pandemi nedeniyle tedavide mümkün gecikmeler, hastaların sağ kalımını olumsuz manada etkileyebilir. Üzülerek söylemekteyim ki, olağanlaşma sürecinde, bize başvuran birtakım hastalarda tedavi sürecinin gecikmiş olduğunu gördük. Bu durum, tanının daha ileri evrelerde konulmasına neden olmaktadır” dedi.

“SÜREÇ YILLAR SÜREBİLİR”

Pandeminin ne kadar süreceğinin belirsizliğini koruduğunu belirten Kahramanoğlu, hastaların gerekli tedbirleri alarak muayene olmalarını önerdi. Kahramanoğlu, tutulan organa nazaran belirtiler değişse de bayanlar için önemsenmesi gereken şikayetleri şöyle sıraladı: 

“Adet sisteminde bozulma, cinsî bağ sonra kanama olması, menopozda kanama olması rahim kanseri yahut rahim ağzı kanseri ile bağlı olabilir. Bunun yanı sıra karında şişkinlik, sırt ve karın ağrısı, yorgunluk, yemede zorluk, erken doyma, açıklanamayan kilo kaybı ve kabızlık yumurtalık kanserinde görülebilir. Dış genital nahiyede inatçı kaşıntı, renk değişikliği, ele gelen kitle, tekrarlayan vajinal akıntılar, işeme sıklığının artması, idrarda kan görülmesi, acilen her jinekolojik kanser tiplerinde rastlanılabilen bulgulardır” diye konuştu.

“ERKEN TABURCULUK DEĞER KAZANDI”

Her hastanın durumunun kendisine kişisel olduğunu kaydeden Kahramanoğlu, “Pandemi sürecinde en inançlı ortam konut. Bir tabip için erken tanıyla ve tutarlı tedavilerle hastaları en kısa vadede inançlı ortamlarına ulaştırmak öncelikli maksattır. Münhasıran hastanede kalma mühletini kısıtlamaya çalışırken miyom, kist üzere iyi huylu marazların cerrahisinde ve jinekolojik kanserlerde örtülü ameliyat olarak isimlendirdiğimiz laparoskopiyi mahsusen tercih ediyoruz. Laparoskopik ameliyat yapılan hastalarda, hastanede yatış vadesi çok daha kısa olmaktadır. Güzelleşme süreci daha süratli ilerler. Bu hastalarda kan kaybı, ağır bakım gereksinimi de daha az olarak görülmektedir. Her bayan, en iyi tedaviyi hak eder, pandemi sürecinde de bunu sağlamak tüm doktorların ve hastanelerin görevidir” sözlerini kullandı.

Cumhuriyet