Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) Yöneticisi Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bilkent UNAM liderliğinde, TÜBİTAK tarafından kritik yüksek teknolojilerin kazandırılması gayesiyle desteklenen TÜBİTAK 1004-Mükemmeliyet Merkezi Dayanak Programı kapsamında, 60 milyon liranın üzerinde bir fon ile çalışma yürüttüklerini söz etti.
Takımlarının, “nanomalzemeler”, “şeffaflar”, “yapısallar”, “aviyonik ekranlar” ve “ileri cam teknolojileri” olmak üzere birbirini besleyen 5 kolda çalışmalar yürüttüğünü aktaran Demir, “Bu programın tetiklediği en son, yan ve orta olmak üzere 60’ın üzerinde eserin teknolojisi geliştirilecek. Buradan beklenen ülkemize katma kıymeti epeyce yüksek materyal teknolojilerini sağlamak. Bunun farklı patent uygulamaları olacak ve münasebetiyle patent portföyü ile bir arada ülkemize kendi kollarında lokomotif olan bu şirketlerimize kritik teknolojileri kazandırmış olacağız” dedi.
Demir, “Dört yıl boyunca A1 grubu paydaşlarıyla TÜBİTAK 1004-Mükemmeliyet Merkezi Takviye Programı’nda kazandırılan çok sayıda teknoloji başta savunma sanayi, güçlü tüketim eserleri, elektronik, cam olmak üzere çeşitli kesimlerde katma pahalı yüksek teknoloji eserleri olarak can bulurken ülke iktisadına direkt katkı yaratacak.” bilgisini verdi.
Hilmi Volkan Demir, platformun, ülke iktisadına milyarlarca dolar katkı vermesinin beklendiğini söz etti.
KOKPİTLER İÇİNDEKİ MEKANİK BİLEŞENLERDEN ŞEFFAF GEREÇLERE
Ulusal uçakta da kullanılacak, kokpiti saran saydam yapı kanopilerin üzerine yerli ve ulusal özellikler kazandırmak için geliştirileceğini belirten Demir, “yapısallar” ismini verdikleri özel nanokompozit gereç kümesinde ise kokpitler içerisindeki farklı mekanik bileşenlere yönelik çalışma yürütüldüğünü, bunun için TUSAŞ ve UNAM’ın yakın iş birliği içinde çalıştığını bildirdi.
NANOKRİSTALLERİN YERLİ VE ULUSAL ÜRETİMİ GELİŞTİRİLDİ
Prof. Dr. Demir, bağlantı, navigasyon, birden fazla sistemin görüntülenmesi ve idaresi ve ferdî fonksiyonları gerçekleştirmek için uçaklara takılan yüzlerce sistem manasına gelebilecek “aviyonik” ekranların, yeniden kokpitler için kritik olduğunu lisana getirerek, şu bilgileri verdi:
“Bu son teknolojik noktaya giderken yol üstünde küçük format ekran, televizyon, sayısal gösterge paneli, otomobil paneli üzere farklı çıktılarıyla ve en sonunda da aviyonik uygulamaya uyumlu olan nanokristal renk teknolojisinin özel ekran teknolojilerini geliştirmek üzere çalışıyoruz. Ekranların içerisine renk kalitesini yükseltmek için renk dönüştürücü olarak nanokristaller yerleştiriyoruz. Olağanda bu nanokristaller, yurt dışından satın alınıyor. Platform olarak ekran teknolojileri ile uyumlu olan nanokristalleri geliştiriyoruz. Bu altyapıdan yaptığımız sinemaları bir televizyon ekranının gerisine yerleştirdiğimizde izleyicilere çok daha canlı renkler sunabiliyoruz.”
Cumhuriyet
